30.9.12

işteki ilk gün=kabus!

Nasıl da havalara uçuyordum işe girdim diye değil mi dostlar? Ama ne oldu, işteki ilk günüm bana hayatımın en kabus dolu günlerinden biri olarak döndü. Nasıl mı? Anlatayım.
Sabah güçlükle uyanıp işe doğru yola koyuldum, vardığımda ise beni işe alan ik beyefendiyi bekledim. O, beni masam götürdü, sana işi gösterecek olan kızcağız (ne kızcağız ama!) birazdan gelir, dedi. Müdür de bana oyalanmamı söyledi. Ben de bilgisayarı kurcaladım, hesaplara baktım.
Olaylara başlamadan departmandaki elemanları tanıtmamda fayda var:
1.Kod adı: Çiçeği burnunda müdür.
2.Kod adı: Beli, boynu çökmüş tam bir memur tipli bey.
Bu iki iş arkadaşım benim tarafımdan, ee gruplaşmanın ve dışlamanın olmadığı bir dünya düşünemezdik, değil mi?
ACUZELER TOPLULUĞU
3.Kod adı: Kırmızı kafalı cadı. (İşte insan isminin hakkını nasıl verir, bizzat şahidiyim. Allah düşmanımın başına vermesin böyle iş arkadaşı.)
4.Kod adı: Kendini ordinaryüs profesör sanan özenti kadın. (Hani şu ik beyefendinin kızcağız dediği. Benden uzak Allah'a yakın olsun.)
5.Kod adı: Bunalımlı çingene. (İşte bu tam bir muamma bir iş arkadaşı. 2 günde kendisinin bunalımda ve bir takım obsesif takıntıları olduğuna karar verdiğim insan.)
6.Kod adı: Stajyer öğrenciden bozma mikser. (Kendisi okuldan çıkıp stajını yapmaya geliyor, ama mikser gibi. Ortalığı toplamak yerine karıştırma görevini üstlenmiş ve acuzeler topluluğuna dahil olmuş.)
7.Kod adı: Henüz bilinmiyor. (Adı var kendi yok, onlardan olduğuna göre kötü benim için kötüdür.)

Bu bahsettiğim çok sevgili iş arkadaşlarım yarım ağız "hayırlı olsun" dedikten sonra özenti kadın geldi, kendince önemli arz ettiği işlerini hallettikten sonra bana 15 dk yapacağım işin bir kısmını gösterdi ve dosyayı önüme koydu. Ve sonra başladı kazanlar kaynamaya. Bu özenti kadın, sonradan idrak ettiğim üzere gidip birilerinden benim maaşımı öğrendi. Sonra gelip kırmızı kafalı cadı ile konuştu, bu önemli durumu. Ve öğlene kadar sürekli olarak benim yanımda benim hakkımda konuşmaya devam ettiler! Benim işi bilmememden, maaşımın fazla olduğunu düşünmelerinden tutun da beni istememelerine, dışlamalarına kadar süren berbat birkaç saat geçirdim. Zaten altı üstü 15 dk gösterdiği işi de eksik yapmışım. Bir şey soracağım, bu aptalca tutumları yüzünden soramıyorum. Saat 13:00'te yemeğe çıkmak üzereyken yaptığım işlere baktı ve  bunların hepsi yanlış deyip önüme koydu. Yine yarım ağız birlikte çıktığımız yemekte, asansördeyken hala benim yanımda benim hakkımda konuşuyorlardı. Yemek için sıra beklerken de bu özenti kadın, koşa koşa müdürün yanına gitti. E niçin gitti, tabii ki beni kötülemeye. O yemeği nasıl yiyip masadan kalktığımı bilmiyorum. Yemek yemek için çıktığımız 2. kata gidiş de biraz farklı yollardandı. Ben o labirent gibi yerin içinde kayboldum, çıkışı bulamadım. Neyse ki birini görüp sorup kendimi masama atabildim. 10 dk sonra da bu acuzeler topluluğu geldi. Özenti kadın ile kırmızı kafalı cadı soluğu ik beyefendinin odasında bulmuşlardı, bile. Muhasebe departmanı ile insan kaynakları karşı karşıya olduğu ve her yer cam olduğu için görüyorsun. Ben artık nasıl kendimi tutuyorum, bilmiyorum hala. Bunlar odaya geldikten birkaç dakika sonra ik beyefendi beni çağırdı. Seni patronla tanıştıracağım der demez, benim musluklar akmaya başladı bile. Artık dayanamadım tüm olan bitene. Hemen onların arkasından çağırınca kötü bir şey oldu, sandım. Çünkü herkese tek tek beni kötülemeye gitmişlerdi. Patronla el sıkışırken ağlıyordum!
Şanslıymışım ki onlar iyi insanlarmış, hemen peçete verdiler, derdimi sordular. İk beyefendiye siz biliyorsunuzdur, zaten dedim. Ben işe girerken de işi çok iyi bilmediğimi söylemiştim. Eğer beni istemiyorsanız hemen gidebilirim, sorun değil dedim.
Patron hemen olan biteni anlatmamı istedi, ben de ilk günden kimseyi şikayet ediyor olmak istemiyorum, dedim. Onlar da biz zaten neyin ne olduğunu biliyoruz anlat, dediler. Bu sırada patronun karısı ve sanırım sağ kolları gibi bir kız (bu arada kızın köpeği falan da var o da çalışıyor:) var onlar gelmişlerdi, odaya. Anlattım olanları, beni tanımadan birkaç saat içinde hakkımda hüküm verdiler, dedim. Her şeyi anlattım olduğu gibi. Patron, yemeği de sana zehir etmişlerdir dedi. İk beyefendiye dönüp oraya eleman almıyorsun bir daha dedi. Sonra benim departmanımı değiştirmeyi düşündü, ona da o köpekli kız karşı çıktı, onlar istemiyor diye elemanın yerini mi değiştireceğiz diye. Bu acuzeler bildiğin kendilerini oranın ağası ilan etmişler. Patron, onların işine son vereceğim ama senin işi öğrenmen gerek ve tekrar ona göre eleman almamız gerek dedi. Yani yönetimdeki kimse de onları istemiyormuş ama işin devamı için mecburen tutuyorlarmış. Sonra patron, müdürü çağırdı. Müdüre, bundan sonra Eliane ile sen ilgileneceksin ona her şeyi sıfırdan öğreteceksin ki yarın öbür gün başka bir yere gittiğinde aynı sorunlarla karşılaşmasın, dedi. Bana, sen onlarla hiç muhatap bile olma, dedi. Sonra köpekli kız beni odasına götürdü. E ben de köpekleri uzaktan sevenlerden olduğum için çekiniyorum, köpek gelip beni koklamak istiyor falan. Neyse bu kız, bana kendinden örnekler verdi, konumuna nasıl geldiğini neler yaşadığını anlattı. Sonra bana, sende bir ışık görmeseler, işi yapacağını düşünmeseler böyle davranmazlardı tamamen kıskançlıktan dedi.
 Hepsi tek tek ilgilendiler, benimle ve odaya döndüm. Memur beyin yanına oturup onun neleri nasıl yaptığını izleyip not aldım. Bu acuzelerle de hiç konuşmadım. Ama Allah öyle bir çene vermiş ki susmuyorlar, bir türlü. Bu kırmızı kafalı cadı bu sefer de iş yerinde küslük olmayacağından, iş için mecburen konuşulması gerektiğinden falan bahsediyor. Gel de sinirlenme.
Ben memur beyden işi öğrenmeye çalışırken müdür yanımıza geldi, 2dk sonra arkamdan gel dedi. Ben de gittim, o da aynı şekilde bir sorun olduğunda bana söyleyebilirsin onları hiç takma ben ilk geldiğimde bana da aynısını yaptılar diye anlattı. Hem patronlar seni seviyor, dedi. (gerçekten de bir günde beni sevdiler sanırım, hepsi bir anda etrafımdaydılar)  Böyle böyle derken gün geçti. Özenti kadın da saat 17.40 dedim mi çıkıp gidiyor, sanırım bebeği varmış yasal hakkı mıdır nedir. (Bu arada kendisi bir buçuk yıldır orada çalışmasına rağmen bin tl maaş alıyormuş, kuyruk acıları tamamen bundan. Patron onların hepsini içleri boş olarak tanımlıyor, sanırım onlar işe alınırken o henüz orada değilmiş. Ben bir günde ne olduklarını anlamıştım, dedi çünkü)
Ben memur beyin yanından bu sefer de müdürün yanına geçtim. İş çıkışına doğru bu acuzelerin hepsi gittiğinde patron yanımıza geldi. Ben de onu görünce gülümsedim. O da Eliane artık gülüyor, dedi :) Müdüre de mesai mi yapacaksınız ilk günden kızı korkutma dedi :) (canım patronum yaa gerçekten iyi insan) Ben de bir şey gösterdiğini söyledim. Yine beni onları hiç takmamam konusunda uyardı, kırmızı kafalı cadı için de özenti kadın için de on yıl geçse de onlar ne alçalırlar ne yükselirler aynı kalırlar dedi. Kabuk değiştireceklerinden ama bunun için gerekli zeminin hazır olması gerektiğinde bahsetti, yine. Patronum açık açık ilk günden bana onları kovacağını söyledi, yani. Derken böyle bir günü atlatıp eve geldim.
Ertesi gün ise bambaşkaydı, her şey.
Ben zaten neredeyse 1 günde işi öğrenmek zorunda kaldım. Defterimi eve de götürmüştüm, notlarımı temize geçmek için. İşe gidince dünkü eksiklerimi tamamlamaya başladım. Günün ilk 1 saati içinde bu kırmızı kafalı cadı konuya girdi. Dün için kusura bakmamamı, benim kişiliğimle ilgili bir şey olmadığını söyledi. Ben de ilk birkaç saat içinde hakkımda hüküm vermelerinin çok garip olduğunu söyledim. Ayrıca ben işe girerken neyin ne olduğunu da söylediğimi söyledim. O da biz deneyimli birini istemiştik, tamamen onlarla ilgili bir şey gibi zırvaladı. Ben çok da konuşma meraklısı olmadığım için kapattım konuyu. Ağızlarıyla kuş tutsalar yaptıkları kötülüğü unutmam, ben. Hem bir öyle bir böyle davranan insanlara da bir gram güvenmem. Siz ilk günden benim kuyumu kazmaya kalkın, beni ezmek kötülemek için elinizden geleni yapın sonra da kusura bakma diyin, hiç bir değeri yok..!
Bunlardaki u dönüşünü kimsede görmedim, ben. Bu özenti kadın (özenti dememin sebebi ise -buna kırmızı kafalı cadı da dahil- iş yerine düz ayakkabıyla gelip orada topuklularını giymeleri. iş yerindeki herkes de böyle bir topuklu giyme merakı, herkes birbirine özeniyor falan o kadar belli ki. biraz da bahsettiğim köpekli kız yüzünden sanırım. o süslü olduğu için onun gibi olmaya çalışıyorlar. ben de süsüme ve bakımıma çok düşkünümdür ama kimseyi taklit etmem. herkesin bir tarzı vardır, e onu yapamayanlar da böyle özenti özenti dolaşırlar) da gelmiş istersen gel yanıma yaptıklarıma bak falan demeye başladı. Ben de işimi bitirmem lazım sonra gelirim dedim ve gittim de. Yine notlarımı aldım. Yine muhatap olmuyorum ama iş için ne gerekiyorsa öğrenmeliyim. Sonra bu kırmızı kafalı cadı bir iyi bir iyi sanırsınız kanatsız melek oldu, bana. Yazıcı ortak bir yerde, benim dökümlerimi bana getiriyor falan. Bu sefer yemeğe çıktığımızda masada yerimi açıyor. Yok iş yerini gezdiriyor. Bir şey sormam gerekirse ona da sorabilirmişim falan filan. Tamam deyip geçiyorum. İş çıkışında da yolun belli bir yerini birlikte yürüdük bana nereli olduğumu bir de doğum günümü sordu. İş yerinde pasta alıp kutluyorlarmış. Söyledim ne zaman olduğunu da mümkünse hiç hatırlamasınlar daha iyi.
Yani anlayacağınız özel sektör öyle illet bir yer ki herkes birbirinin kuyusunu kazma, dedikodusunu yapma peşinde. Daha ilk günden çelmeyi taktılar ama düşmeye hiç niyetim yok, ne yapılması ne öğrenilmesi gerekiyorsa elimden geleni yapacağım.

20 yorum:

  1. Aynı şeyleri benim en yakın arkadaşı yaşadı kaç kez o yüzden patronlarada dikkat et canım o pespaye tipli karılar kalır seni yollarlar.Umarım gerçekten iyi niyetli patronlardır.Umarım her şey iyi gider özel sektör böyle malesef :/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Off gerçekten çok zor Gülnihal, kimseye güven olmuyor :/ Umarım yakın zamanda devlete geçebilirim o zamana kadar da idare edeceğim artık..

      Sil
    2. İnşallah canım ama sen her şeyi başarabilirsin inanıyorum yılma yeterki..

      Sil
    3. Çok teşekkürler desteğin için canım, yılmak yok :)

      Sil
  2. Merakla bekliyordum bu yazıyı, beklediğimden fena oldu gerçi. :)

    Biraz inat şart Eliane, bir süre sonra hoşuna gitmeye bile başlayabilir. Düşünsene, mesela üç ay sonra da böyle mi olacak sence her şey?

    Özenti kod adlı şahıs için bir buçuk yıldır orda demişsin, patronun da oldukları yerde sayıyorlar demiş. E, herhalde canları yanacak. :)

    Senin bir buçuk yıl sonra kendini kat be kat aşmış olman dileğiyle özel sektöre tekrar hoş geldin diyorum. Her şey gönlünce olsun. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keşke fena olmasaydı :)
      Zaten felaket hırs yapmış durumdayım, o özenti kadınla aynı anda işlediğimiz fişler var, onu geçmek için elimden geleni yapacağım, program herkesin kendi adına olduğu için kimin ne yaptığı da belli :)
      Sanırım ama başkasından hele ki birkaç saat içinde bu şekilde acısını çıkarmak hiç etik değil :/
      Ben de öyle umuyorum Mshn, pek hoş bulmadım ama inşallah bundan sonrası güzel olur :)

      Sil
    2. Boşver ya, şimdi onlar düşünsün. :)

      Sil
    3. Aynen öyle, ben işimi öğrenip layıkıyla yapayım yeter :)

      Sil
  3. Off Eliane o kadar sinirlendim ki okurkenn. sktir et ya gerizekalılar işte. Sen kendi yolunda başın dik devam et. Kendini iyi hissetmek için de şöyle bir şey dene, dik dururken kafanı birazcık yukarı kaldır, hani direk karşına çok hafif yukardan bak, çok daha iyi hissedersin

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sorma Nora nasıl canımı yaktılar. Hiç de karşımdakini yukarıdan gören biri değilimdir, onlara bir şey yapmış olsam anlarım tutumlarını ama durduk yere oldu resmen her şey. Ama artık gardımı almam lazım, kurallar nasıl işliyorsa.

      Sil
  4. Ayy okurken o iki kızı boğasım geldi.K,bu duyguyu çok nadir insanlar yaşatır bana !Gerilim korku filmi izlemiş kadar oldum yani buna benzer özel sektör sorunum oldu ama bu kadarı olmamıştı.Tırstım vallahi:-))Ama patronların Allahtan iyi insanlarmış.Tahtaya vuralım:)Yol ,onlara görünüyor şimdi:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O bahsettiğim kırmızı kafalı cadı yaşını başını almış liseye giden çocuğu var ama hala büyüyememiş demek ki. Bendeki de şans işte ilk günden o gerilimi yaşadım. Aynen onlar da kötü olsalardı bir dakika durmazdım orada. Bana dokunmayan yılan misali gözüyle bakıyorum onlara ama eden bulurmuş..

      Sil
  5. yeni işin hayırlı olsun.

    kraldan çok kralcıklar vardır. Ama merak etme , çabuk devrilir onların tahtı :)

    Sevgiler ve bol kazançlar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      İşte tam da bu deyim, onlara uyuyor. Kimseyi işinden etmek değil benim onlar gibi niyetim ama olanlar gerçekten değil iş ahlakı hiç bir şeye sığmıyor.
      Sevgiler, bi yazıp çıkan kız :)

      Sil
  6. hıı hatırladımmmmm

    tacize uğradığım yerde tacizde bulunanı değilde beni işten çıkaran müdürü hatırladım ve çok şaşırdım.iyi patron olur mu beee?

    o olsa olsa ıspanaktır!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne düşüneceğimi şaşırdım, Kibritçi Kız. Kimseye güven olmuyor ki :/

      Sil
  7. Özel sektör deyince şöyle bi durup düşünmek lazım. Çok geçmiş olsun canım. İnşallah dediğin gibi patronların iyi insanlardır ve bir sorun yaşamazsın :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle nereden ne ile karşılaşacağın belli olmuyor. Teşekkür ederim canım :) Ben de öyle umuyorum..

      Sil
  8. offf zor olmuş ilk günler. ama herhalde patron uyardı onları. sana da bravo ama, açıksözlü olman iyi olmuş, bir de yenilmemen, çalışman. öle zor iş para kazanmak.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu ilk günler geçmeyecek mi :( Patronun muhatap olduğunu sanmıyorum ama kulaklarına bir şeyler gitmişti belki. Teşekkür ederim deeptone gerçekten çok zor :/ Bir de üstüne acuzelerin mızırdanması eklenince resmen beynim şişiyor :/

      Sil